Neden Senden Daha İyi Bir Yazılımcıyım?

Bir geliştiriciyi diğerinden iyi yapan nedir? Hepimiz aynı seviyede performans mı sergilemeliyiz? Tabiki değil, aynı birleştirme hattı üzerinde düğme diken insanlar değiliz. Aklımızın her bitini, anlayabileceğimiz şeyler üretmek için kullanıyoruz.

Ben mantığımı kullanarak düşünüyorum. Bilgisayarlar sizin ne düşündüğünüz veya ne hissettiğinizle ilgilenmez. Eğer bilgisayarın anlayacağı şekilde düzgün kod yazarsanız sorun yoktur.

Daima bir şeyi yapmanın en iyi yolunu ararım. En iyi yazılım geliştirme bloglarını takip ederim. Problemin en iyi çözüm yolunu kendi başınıza bulamazsınız ama bazıları bir yerlerde çözmüş olabilir.

Kitap okurum. Programcıların çoğu kitap okumayı bırakır. Ne utanç! Bloglar bu iş için biçilmiş kaftandırlar. Baştan sona bir konu çerçevesinde yazılmış iyi okuma parçalarıdır. Kitapların internet üzerindeki versiyonudur.

Problemler üzerinde düşünmeyi asla bırakmam ve onları pratik olarak nasıl çözebileceğimi düşünürüm. Bazen gecenin yarısında kalkar, çözemediğim ve başımdan atamadığım kod parçalarını yazana kadar yatağa geri dönmem.

İlginç bulduğum ve işimde kullanmak istemediğim kodları deneme şansı veren projeleri destekliyorum. Evet, bu projeler beni oyalar ama kaybettiğim zaman karşılığında bilgi kazanırım.

Bir teknoloji blog’um var. Bütün geliştiricilere blog açmalarını ve topluluklarda paylaşmalarını tavsiye ediyorum. Eğer bir problem çözdüyseniz, duymak istiyoruz! En azından, bu fikirlerinizi formülize etme imkanı verecektir. Bu sayede hem pekiştirecek hem de hatanızın farkına varabileceksiniz. Belki birkaç muhteşem feedback bile alabilirsiniz.

Hatalarımı ortaya koymayı denerim. Herkes doğru olmak ister. Uygun olduğunda hatalarımı ortaya koymayı denerim. Bir geliştirici için dünyadaki en zor şeylerden biri kullanışsız bir kod için haftalar harcadığını söylemektir.

Son teknolojileri takip ederim ve onları denemek için kendimi zorlarım.

Bilgisayar yazılımı ve donanımı arasındaki ilişkiyi iyi şekilde anlıyorum.

Muhteşem Google sorguları yazarım.

Para için değil, gerçekten eğlendiğim için kod yazıyorum. Şimdi patronum olan insanların köşeyi nasıl döndüğü ve onların üzerinde çalıştığı projeye nasıl yönetici olarak atandığıyla ilgili anlattığı hikayelere sahibim. Yazılım sektörü kötüye gittiğinde, ilk gidecek kişinin kim olacağını düşünüyorsun?

Kullanıcıların acılarına kulak veririm. Acılarını paylaşabilirsem, onları düzeltmek ve engellemek isteyeceğim.

Yazdığım kodların hiçbir zaman mükemmel olmayacağının farkındayım. Bu yüzden onları test edilebilir ve modüler biçimde yazmayı deniyorum. İnsan hatalarının etkisini minimize eden süreçleri kuruyorum.

Microsoft’un şeytan olduğunu düşünmüyorum, ve aziz de kabul etmiyorum. Microsoft büyük bir şirket. Bazı çalışanlar çok kötü yazıyorken, bazıları muhteşem yazıyorlar. Bu diğer şirketler için de geçerli bir kuraldır.

Hatalarımdan ders alıyorum. Hatalardan kaçınmak için en az iki kez kontrol etmeyi deniyorum. Birinde gözden kaçırısam diğerlerinde bulabilirim.

Bir problem çözümünü sorduğum zaman, problemin üzerinde düşünüyorum ve çözülmesi gereken bir problem olup olmadığına karar veriyorum.

Not: Bu yazı techie.com adlı bir blog’dan alındı. Hoşuma gittiği için çevirip yayınlamaya karar verdim, yazar yazının okunmasını sağlamak için böyle bir ironi kullanmış. Ben de nasıl benden iyi yazılımcı olmuş diye merak ettiğimden çok “nasıl iyi yazılımcı olurum” onu öğrenmek için okudum, okutma taktiği çok güzel. Bire bir çeviriden ziyade ne anladığımı yazdım. Yanlışlıklar olduysa affola…

KAYNAK

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.