İlyada destanı Homeros tarafından oluşturulduğu düşünülen bir sözlü yapıt. Yazıya çok sonraları geçmiş diğer tüm destanlarda olduğu gibi. Belli bir çağa kadar çok sevilen bir eser olmuş. Şenlikler ve festivallerde insanları eğlendirmek için okunurmuş. İlyada çok uzun bir eser. Onu yazılı hale getiren insanların bir şeyler kattığını düşünsek bile uzun. Bu nedenle aklımda soru işaretleri oluştu. Bu metni akılda tutmak imkansıza yakın. Festivallerde muhtemelen parça parça okunuyordu. Akılda tutmak, aruz ölçüsü gibi bir ölçü konulunca kolaylaşmış bence. Yani orijinali ölçülü ve biraz da uyaklı şekilde yazılmış. Ben de pratik anlamda bunun nasıl olabileceğini hayal etmeye çalıştım.
Okumaya devam et “Truva veya İlyada”21. Yüzyılda Kapital
Thomas Piketty tarafından yazılan Kapital kitabını sonunda bitirdim. Benim için uzun soluklu bir okuma oldu. Bana çok şey kattı. Marx’ın Kapital’inde olduğu gibi bunda da asıl konu sermaye ve eşitsizlikler.
Bu yüzyıldaki kapitalin durumuna gelene kadar, ekonomiyle ilgili bazı temel kavramları anlatıyor yazar. Bu kısımlar benim için çok öğretici oldu. Ekonomi ve finans ile ilgili bilgi sahibi olanların bu kısımları okumalarına gerek olmayabilir. Kitap her ne kadar genel okuyucuyu hedef kitle olarak ele alsa da aslında -kitabın dili hariç- yazım şekli akademik. Temel kavramları oturtup, geçmişten günümüze kadar olan tüm sürecin ana hatlarını anlatmış. Sonra gelecekle ilgili sermaye vergisi gibi basit bir öneri sunmuş.
Yazar ayrıca anlattığı dönemlerde çıkan romanların da ekonomik tahlillerini yapmış. Romanlar yazıldığı dönemin ruhunu yansıtmaktan fazlasını yapmış anlaşılan. Yazar, bunun da kritiğini başarılı şekilde yapmış. En yakın zamanda Balzac’ın Goriot Baba romanını bu gözle okuyacağım.
Kitabı bitirince hüzünlendim. Nedenini yazının sonunda açıklayacağım. Kitabın tamamını yazmak mümkün değil bu nedenle yine ilgimi çeken yerleri not almakla yetineceğim.
Okumaya devam et “21. Yüzyılda Kapital”“Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Notları
İnsanlar on dokuzuncu yüzyıla kadar, yıldızlar ve gökyüzü hakkında, kendileriyle ilgili bilgilerden daha fazlasını bilmekteydiler. Şimdiki u tipi, sedanter yaşam, gökyüzünü tanımamızda eski insanların sahip olduğu fırsatları bile bize sunmuyor. Ben de günümüz insanın klasik bir örneği olarak tatillerde, imkanım oldukça sadece izlemekle yetiniyordum. Gökyüzü ve uzay hakkında -ortalama her insan gibi- bir çok belgesel de izlemişimdir ama gerçekliğini deneyimleyememiştim. Evlerimizin balkonları da bize böyle bir deneyim sunmaktan uzak.
Okumaya devam et ““Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Notları”Zamanın Yeniden Doğuşu
“Zamanın Yeniden Doğuşu” kitabını yeni bitirdim. Yazar kitabı herkes için yazdığını iddia etmiş. İddiasının aksine okunması zor bir kitap olduğunu düşünüyorum. Popüler bilim kitabına özgü açıklıkta değil. Okuyucunun anlamayacağını düşündüğü kavramları açıklamış fakat açıklamalar konuyu anlaşılır kılmaktan uzak. Kitap hakkında kötü bir girizgah olduğunun farkındayım ama ileriki satırlarda bunu düzelteceğim.
Okumaya devam et “Zamanın Yeniden Doğuşu”Ernst Hirsch’in Sergüzeşt-i Hayatı
Ernst Hirsch, Almanya’dan Türkiye’ye batılı tarzda eğitim sistemini oturtmak için çağrılmış bir üniversite hocası. “Anılarım” kitabında kendi hayat hikayesi eşliğinde Kayzer Dönemini, Wiemar Cumhuriyetini, saymasa da 3. Reich dönemini ve Atatürk Türkiye’sini anlatıyor. Türkiye ile o kadar bütünleşmiş ki oğluna Enver adını vermiş. Enver paşa Alman dostluğuyla bilinen bir insandı malum olduğu üzere. Burada kitabın bir özeti sunulmayacaktır. Sadece ilgimi çeken ve hoşuma giden kısımlarını not olarak düşeceğim.
Okumaya devam et “Ernst Hirsch’in Sergüzeşt-i Hayatı”Başıma Yıldırım Düştü (J. S. Rosenthal)
Kitap 24 yaşında matematik doktorası alan bir insan tarafından yazılmış. Ayrıca olasılık kuramı üzerine de iki adet kitabı mevcut. 2019 itibariyle elli bir yaşında olan yazar yaklaşık otuz üç yıldır matematik ve olasılıkla iç içe. Bir konuyu iyi anlamanın göstergesi onu basit bir şekilde anlatabilmektir. Özünde karmaşık şeyler zaten basit şeylerin birleşiminden oluştuğu için, basit anlatabilmek özünü kavradığınızı gösterir. Başıma Yıldırım Düştü kitabı sadece anlaşılabilir bir kitap değil aynı zamanda yol gösterici bir kitap. Yazar işin özünü kavradığını size her örneğinde ispatlıyor. Bununla da kalmıyor gerçek hayattaki uygulamalarına da dokunuyor.
Okumaya devam et “Başıma Yıldırım Düştü (J. S. Rosenthal)”Bir Çöküşün Öyküsü’nün Zweig Tarzı İronisi
Stefan Zweig, Bir Çöküşün Öyküsü’nde üst mertebeden bir kadının gözden düşmesini ve tekrar popüler olmak için yaptıklarını hikaye ediniyor. Kitap psikolojik tahlillerle süslenmiş ve iyi bir şekilde hikaye edilmiş. Bu satırlardan sonra kitabın içeriğinden bahsedeceğim. O nedenle kitabı okumak isteyenler burada bırakabilirler.
Okumaya devam et “Bir Çöküşün Öyküsü’nün Zweig Tarzı İronisi”Google Nasıl Yönetiliyor?
Google’ın nasıl yönetildiğini öğrenmenin yolu Google’ın yönetenlerinin katkı verdiği bir kitabı okumaktır. Tüm yazılım geliştiricilerin dilinde olan, yönetim şeklini merak ettiğimden kitabı okudum. Yönetici olan, olmayan herkese tavsiye edebileceğim bir kitap; ama yöneticiler için hayati önemde bilgiler verdiği kesin. Bir mühendis olarak kitaptan çok faydalandığımı söylemeliyim. Burada, kitaptan çeşitli kesitleri kendi kanaatlerimle sunacağım. Bu kesitler, daha çok beni ilgilendiriyor. Başka insanlara da faydalı olur ümidiyle paylaşıyorum.
Okumaya devam et “Google Nasıl Yönetiliyor?”Gündelik Şeylerin Psikopatolojisi
Kitabın orijinal adı “Gündelik Şeylerin Tasarımı” aslında ama kitapta asıl bahsedilen, gündelik hayatımızda kötü tasarlanıp bizi davranış bozukluğuna sevkeden şeylerin tasarımındaki arka plan ve bunun insan merkezli tasarımla nasıl düzeltileceği. Okumaya devam et “Gündelik Şeylerin Psikopatolojisi”
Geleceği Değiştiren Dokuz Algoritma
Günümüz dünyası, bilişim teknolojileriyle son derece iç içe geçmiş şekilde devam etmektedir. Biz fark etmesek de otobüsteki çoklu ortam çalıcıdan tutun elimizdeki telefona kadar irili ufaklı her bir cihazda algoritmalar iş başındadır. Okumaya devam et “Geleceği Değiştiren Dokuz Algoritma”