“Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Notları

İnsanlar on dokuzuncu yüzyıla kadar, yıldızlar ve gökyüzü hakkında, kendileriyle ilgili bilgilerden daha fazlasını bilmekteydiler. Şimdiki u tipi, sedanter yaşam, gökyüzünü tanımamızda eski insanların sahip olduğu fırsatları bile bize sunmuyor. Ben de günümüz insanın klasik bir örneği olarak tatillerde, imkanım oldukça sadece izlemekle yetiniyordum. Gökyüzü ve uzay hakkında -ortalama her insan gibi- bir çok belgesel de izlemişimdir ama gerçekliğini deneyimleyememiştim. Evlerimizin balkonları da bize böyle bir deneyim sunmaktan uzak.

Bu yaz kendime bir iyilik yapıp TÜBİTAK yayınlarından çıkan “Gökyüzünü Tanıyalım” isimli kitap eşliğinde görebildiğim ve yapabildiğim kadarıyla gökyüzünü tanımak istedim. Ağustos’un ortaları Perseid meteor yağmurlarını takip etme şansı buldum. Belli başlı yıldızların ne olduğunu uygulamalara bakmadan söyleyebilecek duruma geldim.

Bahsettiğim kitabı takip ederken kuyruklu yıldızlarla ilgili bir kısımla karşılaştım. Halley kuyruklu yıldızının 76 yıllık dönemselliğinden bahsediyordu. Hüseyin Rahmi GÜRPINAR’ın, yıldızın 1910 yılındaki geçişinden etkilenerek veya bunu fırsat bilerek yazdığı “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” eserine burada değinmişti. Eseri merak etmekle birlikte o zaman okumadım ama “Gökyüzünü Tanıyalım” kitabının yazarlarından M. Emin ÖZEL’in ilginç girişimini takdirle karşıladım. Çünkü bu hocamız Halley kuyrukluyıldızının 1986 yılındaki ziyaretine özel olarak oluşturulan ve 2061 yılında açılacak zaman kapsülüne “Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç” adlı eserin ingilizce özetini koydurmuş. Bu kapsül içindeki diğer belge, haber ve fotoğraflarla North Caroline Üniversitesinde saklı tutuluyor. 2061 yılında açıldığında hem hocamız hem de H. Rahmi GÜRPINAR eseriyle birlikte anılmış olacak.

Kitabın 1910 yılı kapağı

Okumaya ilk fırsat bulduğum vakitte “Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç” isimli eseri okudum. Osmanlı’nın o dönemlerdeki kültürel ve sosyal durumunu, yıldızın gelene kadarki süreci eşliğinde yansıtmaya çalışmış. Olay örgüsü klasik ve tahmin edilebilir. Yazar, kadın karakterini konuştururken de üslup olarak farklı yazmamış. Bu okurun farkındalığını arttırıp, kitabın sürükleyiciliğini biraz baltalıyor ama ziyanı yok. Sonuna kadar “sürprizle karşılaşır mıyım acaba?” düşüncesiyle kendini okutuyor eser. Bana istediğimi de hikayenin kadın tarafından açıklandığı bir bölümde verdi. İki frenkmeşrep birbirine kavuşuyor ama kuyruklu yıldız korkutulduğu gibi yer küremize kavuşmuyor. Genel olarak isminden başlayarak, konusu, işleniş tarzı ve sonucu orijinal bir eser. Anı kapsülüne girmeyi sonuna kadar hak ediyor. Kitap çok uzun değil o nedenle her yerinden bahsetmeyeceğim. Okuyacaklar için sürprizi kaçırmak istemiyorum.

Son olarak kitabın ana fikri için aşağıdaki video yeterli olacaktır.

Kitaptan Notlar:

  • Kadınlar için susmak yorgunluk, söylemek dinlenmektir.
  • İrfan Bey’in kadın düşmanlığı onlardan gereği gibi yüz bulamadığı içinmiş.
  • İnsan bir çok şeyden sorumlu olabilir ama çirkinlikten asla. Çünkü bu felaketin acısıyla en çok uğraşmış olan en talihsiz kimse gene çirkin olandır, başkası değil. Dosta en büyük ihtiyacı olanlar çirkinlerdir. Yoksulluklarını bildiklerinden çirkinliklerini gizlemek için çoğu zaman meziyetler ve bilgiler kazanmaya çalışırlar.