Üç Cracking Hikayesi

Aaron Swartz isimli genç bilgiye erişimin özgürlüğünü savunmak adına bir “özgürlük şehidi” olarak 2013 yılında aramızdan ayrıldı. Ona göre bilgiye erişim herkese açık olmalı kimse para ödememeliydi. Bu basit felsefeyi kağıt üstünde savunmadı, eyleme geçmeye karar verdi. Üniversiteye gitti ve JSTOR’da makale sorguladı. Sorgulama yaparken dokümanların bir id bilgisinden sonra sayı ile artarak gittiğini farketti. Hiçbir sorgulama yapmadan sadece id değerleri değiştirilerek dokümanlara erişilebiliyordu. Bunu sadece sonsuz bir döngüye koyması gerekiyordu ve yaptı. Bir kaç milyon makaleyi indirdi, kendi bilgisayarına indirmekle kalsaydı asla sorun olmazdı. Gidip bunları paylaştı. Sonuç olarak hakkında davalar açıldı. Beklenen, astronomik miktarda para cezası ve ömrünü tüketmesine yetecek kadar hapis cezası almasıydı. Suçu 2011 yılında işlemişti, sadece iki yıl içerisinde travmatik olaylar yaşadı ve kendini asarak hayata veda etti.

Benzer bir yöntemi Mark Zuckerberg de kullandı. FaceMash’deki bilgileri oluştururken öğrencilerin yayımlanmış fotoğraf ve bilgilerini HTML’i işleyerek elde etti. Zuckerberg’in de bir düşüncesi vardı: “Öğrenciler birbirlerinin ilişki durumunu göremiyordu. Bunu görebilecekleri bir web uygulaması tutardı”. Zuckerberg’e hiçbir şey olmadı. Bilgi korsanlığından suçlanmadı. Sadece işini büyütüp zengin oldu.

Aaron yanlış kişilere bulaştığı için sonu da acı oldu. Zuckerberg ise affedilebilir öğrenci hatası yapmıştı. Fakat öğrencilikteki hatalarına kullanıcı verilerini üçüncü parti firmalara satarak devam etti. Aslında satacağını zaten söylüyordu ama asıl sorun usulsüz kullanımdı.

Hiçbir ortamda takım elbise giymeyip mahkemeye ciddi gözükmek ve ceza indirimi almak için takım elbise giymiş Zuckerberg.

Bu tür olaylar sadece Amerika’da yaşanıyor diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu kadar uzun bir girizgahtan sonra benim de katkı sağladığımı düşündüğüm hikayeye gelelim. 2012 yılında öğrenciyken üniversitedeki formlardan birinde açıklar silsilesi keşfettim ve bu açıkları kullanarak rektöre kadar herkesin fotoğraflarını elde ettim. Hikaye uzun fakat Aaron’un yaptığının bir benzeri, ayrıntıları da şurada. Açıkları yayımlamadan da ilgili hocalara ve çalışanlara bildirdim. Öğrenci sayısı ne kadar fazla, yapılacak iş ne kadar çoksa ilgili çalışan miktarı da o kadar azdı. Sanırım Kişisel Verileri Koruma Kanunu’da yasalaşmadığından ilgililer ilgisiz kaldı. Sonuçta yazıyı yayımladım, çünkü yapabiliyordum. Verileri elde edebiliyordum. Buradaki verileri ilerideki araştırmalarımda kullanabilirdim (örn. görüntü işleme, yapay zeka). Verileri insanlarla kesinlikle paylaşmadım. Nasıl elde edilebileceğini paylaştım. O zamanlar “Başkaları da yöntemi denemek istiyorsa aynı şekilde denesin ve verileri elde etsin” şeklinde bir fikre sahiptim. Benim hikayem burada bitti. Çekingen davranarak bu verilerle hiçbir şey yapmadım.

Ben mezun olduktan sonra okul mahkemeye intikal eden bir olayla çalkalanıyordu. Öğrencilerden biri ya benim yazımı okudu ya da aynı sorunu kendi keşfetti bilmiyorum -sebep olduysam üzgünüm- aynı fotoğraflara erişmiş. Duyduğum kadarıyla fotoğraflardan erkek olanları elemiş, geriye kızların üniversiteye ilk girişte kimseye göstermek istemedikleri, evrim geçirmedikleri, çirkin fotoğrafları kalmış.

Evrimsel süreç, sadece üniversiteye yeni başlayan kız türlerinde değil, bazı erkek türlerinde de değişikliklere neden olabiliyor.

Bu fotoğrafları alıp “hot or not” uygulaması yapmış.

Benzer uygulama.

Tabiki de okul içinde hızla yayılması beklenen ve yayılan uygulama, “not” olan, evrimini tamamlamamış bir kızın eline geçince ortalık karışmış. Öğrenciyi dava etmişler, arkadaşımız web uygulamasını kapatarak ve tüm kızlardan özür dileyerek olaydan yırtmış.

Birbirine benzer üç olay paylaştım. Birincisi cana mal oldu, kötü bitti ama sonuçları açısından kötü olmadı. İnternette paylaşılan bir kaç milyon bilimsel makale anonim oldu. İkincisi, ticari bir başarıya ulaştı. Sonuç olarak hem kuran kişi için hem de ülkesi için faydalı oldu. Ülkemizde gerçekleşen son olayda ise ne manevi ne de ticari bir başarı elde edildi, eğlenceli bir hikaye olarak kaldı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.